İstanbul’ un hemen yanı başındaki cennet .. ŞİLE ..

Nerede ise yolun yarısı olan yaşlarıma gelinceye kadar Şile’ yi tanımamış olmama üzülüyorum.

Öyle bir cennet ki Şile, ne ararsanız var. Gündüz; sakinlik, huzur, Gece; eğlence, lezzetli balık lokantaları ..

Upuzun kumsalı hemen insana Miami sahillerini hatırlatıveriyor. Masmavi olan deniz, az tuzlu olmasından, insanı yumuşacık sarıyormuş hissi veriyor .. Nadiren sakin, genellikle dalgalı olan deniz her haliyle büyülüyor insanı. Dalgalı iken, o bembeyaz köpükleri seyretmeye ve dalgaların üzerinde sörf yaparmışçasına kaymaya, sakinken de yüzmeye doyamıyorsunuz Şile’ de.

Hele o sahildeki şezlonglar da uzanıp tatlı tatlı esen rüzgarda dalgaların sesini dinleyerek kestirmenin keyfini yaşamak gerek .. İnsanda korkunç bir huzur yaratıyor. Ancak tüm bunları yaşamak için eğer hafta içi kaçamak yaparsanız çok daha iyi olur. Zira hafta sonu yüzme bilme bilmeyenlerinin yüksek oranda olduğu sahilde biraz tedirgin olabilirsiniz.

Şile’nin akşamları trafiğe kapatılıp, tezgahların kurulduğu, gündüz ise son derece mütevazi görünen bir çarşısı var ki, şile bezinden yapılmış pek çok şeye burada rastlamanız ve almanız mümkün .. Çarşı da, içine girilmeden fark edilmeyen harika manzaralı lokantalar ve kafeler var. Sabah kahvaltıları için, tercihimi sorarsanız Sun Set yada Gün Batımı diyebilirim. 

Akşam yemekleri için ise; belki de eşine az rastlanır güzellik de bir mekan olan Vira’ yı mutlaka deneyin .. Sahibi Okan bey’ in mekana, gerek zevki, gerekse müzikleri ile olan katkısı çok büyük .. Lezzetli yemekler yerken dinleyeceğiniz müzikler gerçekten çok özel ..

Ertesi akşam, belki de bir günlüğüne geldiğiniz ama bir türlü kopamadığınız Şile’ de şöyle limandaki barakalarda güneşin batışını seyrederken Hamsi şiş’ i deneyin derim. Özel olarak sos da bekletilmiş olan bu hamsiler, mekan sahibinin hünerli elleri ile pişirilince ayrı bir lezzetli oluyor .. Bu lezzet sizi Şile müdavimi yapabilir benden söylemesi ..

Kış aylarında da ayrı bir gizemi var Şile’ nin . Akşam hava karardık dan sonra o devasa Şile fenerine çıktığınızda, yüzünüze çarpan, hatta iliklerinize kadar işleyen soğuk, denizin kapkara hali, gökyüzündeki birkaç yıldız o kadar esrarengiz ki .. O anda şair bile olabilirsiniz .. 

Ardından hemen fenerin yanındaki Kavala parkında sıcak bir şeyler içmeden bu kaçamağa nokta koymayın ..